Longbow'un yapımcısı Ken Williams (Sierra'nın kurucusu), senaryo ve design ise Christy Marx'ın. Marx, 89'da çıkan Conquests Of Camelot'un da designer'ı idi (Bir seri yapmayı mı düşündüler acaba?).

      Klasik bir Robin Hood ve AslanYürek Kral Richard hikayesi. Richard Haçlı Savaşları için doğuya gider fakat başarısız olurlar. Britanya'ya geri dönerken Avusturya Kralı Leopold ona tuzak hazırlayıp yakalar. Amacı onun başına bir ödül koyup 100bin altın istemektir. Kral Richard'ın da birsürü düşmanı olduğu için bu olay harbiden başına bela olacaktır. Halkından 100bin altın bekleyen Richard'ın, bunu öğrenen kardeşi Prens John'un Britanya'yı ele geçirme emellerinden haberi yoktur. Para felan gönderilmez sonuçta. Bunun üzerine Sherwood'lu kaçak Robin Hood ve arkadaşları birşeyler yapmaya karar verir. Olay bundan ibaret. Ama günler geçtikçe çok değişik olaylar oluyor ve asıl amaçtan sapıyorsunuz.

      Icon Adv'a geçiş ile herbişey değişmiş. Bunlardan ilk değineceğim gün atlama olayı. Longbow, Gabriel Knight I'deki gibin günlere ayrılmış. Bişeyler bişeyler yapıyosunuz, gün bitiyor ve geceleyin ortaklarınızla muabbet ediyosunuz. Bildiğim kadarı ile Adv Tarihinde ilk bu.

      Göze çarpan ilk değişiklik tavbi Iconların olması. Interface aslında o yıllardaki Lucas'ın oyunlarından daha iyi olmuş. Icon'lar yukarda ama mouse ile oraya giderseniz gözüküyor. Diğer zamanlarda full screen grafik var. Lucas'ınkiler de hatırlayın, ekranın 1/3'ü iconlarla işgal edilmişti. Iconlarımız ise yine Lucas'tan farklı olarak grafikli. Göz (inceleme), El (alma veya kullanma), İnsan (yürümece), Ağızdan çıkma Ünlem İşareti (konuşma) ve Yay (ok atma). Bu yapılan interface yıllarca kullanıldı. Yalnızca grafikleri ve renkleri oyuna göre değişti.

      Grafikler ise diğer Sierra oyunlarına göre acaip farklı. Eski AGI ve geliştirilmiş sistemlerindeki kare kare grafikler yerini tanımlayamadığım güzel grafiklere bırakmış :). Karakterlerin boyları, şekilleri gerçek insana benzemiş, diğerlerindeki gibi cüce değiller. Animasyonlar ise fena değil. Ama hepsinde kare kare olduğunu anlıyosunuz. Yani adım adım. Zaten o yıllarda bi Sierra oyunundan manyak grafikler beklenmezdi. Onlar senaryosu ve sürükleyiciliği ile anılırdı. Hemen aklıma aynı sene çıkan Fate Of Atlantis geliyor. Lucas ile Sierra'nın arasındaki Sierra Dağları kadar olan farkı görmemek elde değil.

      Sierra'nın bir diğer zaafı da müzik ve ses efektleridir. Longbow'daki felsefeleri sanki az ama öz. Az sayıda melodi var ama güzel. Çoğu zaman sessiz oynuyacaksınız. Efektler ise .wav sanki. Bunun en büyük örneği kliseye geldiğinizde X.wav'ın çalışıp biterken kayıt edilirkenki ŞŞŞ sesinin gelmesi. Ama bunları fazla farketmiyceksiniz bile.

      Sierra'nın en nefret ettiğim özelliği ise eski Adv'lerinde arcade kısımların olması. Gerçi Longbow'da Arcade derecesiyle oynayabiliyorsunuz (en düşük derecede kavgalarda tek click'le geçebilirsiniz) ama bir yerde taş oyunu var. Benim gibi oynamayı bilmeyenler için de oyun anlatılmıyor. Mecburen burda takıldım. Yani bunu da bitiremedim. Bu arada arcade'den bahsetmişken Robin Hood çok sert bi arkadaş. Cevapları kabadayı şeklinde ve hiç acımadan öldürüyor.

      Aslında Sierra'nın daha da nefret ettiğim şeyi ekran ekran dolaşmak. Bilmemkaç ekran sağa, sonra bikaç ekran sola, yukarı derken aptalca bir kovalamacada buluyorsunuz kendinizi. Longbow'da haritada olmayan ve bu şekilde bulabileceğiniz 2 yer var. Biri; kampın 4 ekran solunda olan gözetleme yeri (Hergün buraya uğrayın ve biraz bekleyin, ilkgünleri geçmek için buraya gelmeniz yeterli oluyor). Diğeri kampın 2 ekran yukarsındaki ok atma yeri. Ama burda önemli hiçbirşey yok.

      İlk günlerden bahsetmişken Longbow bence çok kolay. Konuşulanları ve olayları takip edip onları yapmanız tıkır tıkır günleri geçmenizi sağlıyor. Tek dandiklik manual'da olan çeşitli bilmece şeklindeki kopya oyunları önlemek için yapılan sorular. Bunları geçmek için bu dosyayı çekmeniz gerekmekte.

      Conquests Of The Longbow; çok zorlu olmadığı ve herkesin hoşuna giden konusu ile oynanabilecek bir Adv. Ama öyle çok şeyler beklemeyin.